Gezi Parkı'yla başlayıp tüm yurdu saran olaylara ilişkin bir değerlendirme de CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'den geldi.
Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada "Şu an kürsüde Milletvekili Kadir Öğüt olarak değil vatandaş Kadir Öğüt olarak konuşuyorum" diyen CHP'li Öğüt, kendisinin de zulme direnen bu ülkenin tüm evlatlarıyla birlikte 3-5 çapulcudan biri olduğunu söyledi.
Türk halkının 10 yıldır süren sistematik baskıya rağmen bir arada durmayı tek yürek olarak başardığını ve ideolojisi, kimliği, tuttuğu takımı ne olursa olsun birbirine sırt verdiğini ifade eden Öğüt, ülkeyi Türk-Kürt, doğu-batı, kindar-dindar diye bölemeyen Başbakan Erdoğan'ın polis ve vatandaşı karşı karşıya getirmeyi başardığını belirtti.
İ"Bu ülkede "3-5 çapulcu", "Ayyaş", "Yüzde 50'yi zor zapt ediyoruz.", "Kadıköy'den gelip vapurdan inenlerin durumunu görüyorum. Bunlar benim değerlerimle uyuşan şeyler değil." diyen, CHP'nin Topçu Kışlası'na imza atmadığı halde attığını söyleyen, aslında derdi tarih olmayan, 31 Mart gerici ayaklanmasının bastırılmasının intikamını almak olan, "OnaltıDokuz" gibi bir ucubeyi İstanbul'a diktiren Başbakan, "İstesek sizi bir kaşık suda boğarız." diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, "Anıtkabir'i de yıkarız." diyen AKP Gençlik Kolu Başkanı var" diye konuşan Öğüt, " Vicdanınız gerçekten rahat mı" diye sordu.
Günlerdir süren Gezi dayanışmasında polisin çok yönlü işkencesine maruz kalan halka, her şeyi göze alarak kapılarını açan, yardımlarını esirgemeyen esnafa, otellere, kahvehanelere, pastanelere, gönüllü doktorlara ve evlerini açarak tıbbi yardımda bulunan herkese teşekkür eden Öğüt, medyayı da eleştirdi.
" Hangi kentimizde ne olup bittiğini kesintisiz yayınlayan Halk TV ve çalışanlarına, yine Ulusal TV ile +1 TV'ye teşekkür ediyorum" diyen Öğüt, ortalık toz duman iken herhangi bir yerel haberi yayınlarcasına haber yapan, sansür koyan, yarışma, belgesel sunarak hükümetin gözüne giren ihale zengini yayın gruplarını da şiddetle kınadığını belirten CHP'li Öğüt, söz konusu yayın organlarının haberciliğin yüz karaları olduğunu ifade etti.
Öğüt'ün gündeminde polis müdahaleleri de vardı. Emniyet güçleriyle ilgili gerekli soruşturmaların titizlikle yapılması ve hesabının sorulması gerektiğinin altını çizen Öğüt, memleket hasretiyle yaşamını yitiren, Nazım Hikmet'in 50'nci ölüm yıl dönümünde polislerin Ankara'daki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ne saldırmasının açıklanır tarafı olmadığını belirtti.
Hükümetin üstünü örtbas etmeden, emniyet güçleriyle ilgili gerekli soruşturmaları yapmasını, sınırsız kullanılan gazların ve insanı boyalı sularla fişlemenin hesabını verilmesi gerektiğini vurgulayan Öğüt, " Hükümetten kişisel değil, resmen özür bekliyoruz" dedi.
Kaynak:
http://www.gercekgundem.com/