Nazım Hikmet 113 Yaşında Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hala

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 43. Birleşim

15/Ocak/2015

15/Ocak/2015

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Sayın Başkanım...

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse,

Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

Vatan, tırnaklarıysa ağalarınızın,

Vatan, mızraklı ilmühalse,

Vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla.

Nâzım Hikmet bugün 113 yaşında ve Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

O şartların değişmediğini görüyoruz. Devlet, Cizre'de öldürülen 12 yaşındaki çocuğun katilini bir an önce bulmalıdır.

Cumhuriyet Gazetesini Hedef Alan Cumhuriyetimizi Hedef Almış Demektir

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 42. Birleşim

14/Ocak/2015

14/Ocak/2015

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Geçtiğimiz hafta saldırıya uğrayan Charlie Hebdo, hep bugün yayımlanacak olan yeni sayısıyla 16 dilde 3 milyon baskıyla piyasaya çıkıyor. Cumhuriyet gazetesi de, ilk sayısını çıkartacak olan derginin bir bölümünü dayanışma amacıyla, hassasiyetleri de göz önüne alarak yayımlama kararı aldı. Ne var ki bu haberler üzerine, gazetenin İstanbul'daki binası önünde önce polis güvenlik önlemi aldı, gazeteye çıkan yollar kapatıldı. Gazetenin basıldığı matbaa dışında polis de dağıtım kamyonlarını durdurdu. Polis ekipleri kırk dakika süreyle gazeteyi kontrol etti. Emniyet yetkilileri savcılığı arayarak yayım hakkında bilgi verdi ve savcılığın, Charlie Hebdo kapak karikatürünün seçkide yer almadığı bilgisi üzerine kontrol kamyonlarının dağıtıma çıkmasına izin verildi. Bu emri kim vermiştir, gerekçesi nedir? Cumhuriyet'i kim hedef göstermeye çalışmaktadır?

Unutulmasın ki Cumhuriyet gazetesi cumhuriyet demektir. Cumhuriyet'i hedef alan cumhuriyetimizi de hedef almış demektir. Bu sansürü ve hedef göstermeyi protesto ediyorum. Cumhuriyet'in çalışanlarına saygılarımı iletiyorum.

BAŞKAN - Sayın Yılmaz...

Devlet Hava Meydanları İşletmeleri'nde Üst Düzey Bürokratların Fişleme İddialarını Meclise Taşıdım

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 41. Birleşim

13/Ocak/2015

13/Ocak/2015

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - T.C.D.D.'de fişleme yapıldığı haberlerinin ardından Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nde de tüm üst düzey bürokratların fişlendiğine yönelik haberler basına yansımıştır. Fişlemelerin Bakanlıkta, kurumsal düzeyde ve merkezî bir kararla yapıldığı iddiaları yer almıştır. Basına yansıyan belgelerde bürokrat hakkında "gitmeli" "kalmalı", "bizim insanımız", "ülkücü", "sosyal demokrat", "Gezi destekçisi", "tehlikeli", "Kamu-Sen destekçisi", "alkollü" gibi ifadeler kullanıldığı görülmektedir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ve müdürlüklerinde çalışan personele ilişkin söz konusu belgeler kim tarafından hazırlanmıştır? Bu talimatı kim vermiştir?

Pendik-Haydarpaşa Hızlı Tren Hattında Çalışmalar Neden Durdu?

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 41. Birleşim

13/Ocak/2015

13/Ocak/2015

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Pendik-Haydarpaşa arası hızlı tren projesi, müteahhidin kaçtığı söylenerek durmuş durumda. Orası tamamen göletler hâline gelmiş durumda. Oradaki inşaatlar alt ve üst geçitleri yıktı. Tren yolundan karşıya geçen birçok vatandaşımız, karşılıklı mahalleler bölündüğü için geçememekte, okul yollarında çocuklarımız sefil olmaktalar. Bakanlığın bir açıklama yapıp buraya bir an önce çözüm bulması gerekmektedir.

Eski AKP Milletvekiline Yapılan Linç Girişimi Bundan Sonra Başkalıdırcaklara Gözdağı Mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 26. Birleşim

11/Aralık/2014

11/Aralık/2014

BAŞKAN - Sayın Öğüt…

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Pazartesi günü eski bir AKP milletvekili Feyzi İşbaşaran'a yapılan linç girişimi hakkında herhangi bir şey söyleyecek misiniz? Bu linç girişimi bundan sonraki baş kaldırma ihtimali olanlara bir gözdağı mıdır? Bu şekilde yapılanlara hukuk dışında linç girişimlerini tasvip ediyor musunuz, buna en yüksek derecede karşı çıkacak mısınız? Bundan sonra herkes kendi işini kendisi mi görecektir bunu öğrenmek istiyorum. Mahkemenin içinde bile dayak yenmiş, bir de alaycı bir üslupla “Başını duvarlara vurmuş.” denmiştir. Bu konuda Sayın Bakandan bir görüş rica ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, buyurun.

Dev Sağlik-İş Üyesi 94 İşçinin Maltepe Üniversitesi Hastanesi'nden Çıkarılmasını Meclis'te Dile Getirdik

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 24. Birleşim

09/Aralık/2014

09/Aralık/2014

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

AKP, 12 Eylül 2010 referandumunda Anayasa değişikliğini emekçilere sendika müjdesi olarak duyurmuş, birden fazla sendikaya üye olunabileceğini dile getirmişti. Bunu hatırlatarak İstanbul Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşanan bir durumu sizlere aktarmak istiyorum. Oradaki işçiler üç aydır, DİSK'e bağlı DEV SAĞLIK-İŞ çatısı altında örgütlenmektedirler.

Önce 1, sonra 3 işçi sendikalı oldukları için işten çıkarılmıştır. Hastane yönetimince işçilere sendikadan istifa etmeleri için rüşvet teklif edilmiştir. Rektörle yapılan görüşmelerden netice alınamadığı gibi, üstüne üstlük 94 kişi daha işten çıkarılmıştır. İşten atılanlar kadrolu personeldir. Aralarında eşleriyle birlikte işten çıkarılanlar vardır. Kanser sebebiyle üç ay önce operasyon geçirip tedavisi devam eden bir işçiyi bile, on sekiz yıllık emeğini hiçe sayarak işten çıkarmışlardır. Bu insanların suçu sendika üyesi olma haklarını mı kullanmalarıdır? Haklarının bir an önce verilmesini talep ediyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Öğüt.

Ağız ve Diş Sağlığı Haftası Nedeniyle Mesleğimizin Sorunlarını Tekrar Dile Getirdim

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 16. Birleşim

19/Kasım/2014

19/Kasım/2014

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Bu hafta, Diş Hekimleri Haftası. Dört yıldır Mecliste sorunlarımızı sürekli dile getiriyoruz. Partilerin ortak önergelerine rağmen bir türlü Hükûmet verdiği sözleri tutmuyor. Dört yıldır mesleğimiz adına hiçbir gelişme sağlayamamanın burada üzüntülerini belirtmek istiyorum.

Serbest muayenehanelerden hizmet alınma sözü verildiği hâlde alınmıyor.

Bunun yanı sıra, muayenehaneleri de zora sokan yönetmelikler hazırlanıyor. Ağız ve diş sağlığı merkezlerindeki çalışan meslektaşlarımızın özlük haklarında bir gelişme yok. Performans sorunu hâlâ devam ediyor.

Gene, sektörün yan dallarını oluşturan teknisyenlerin ve ithalat, ihracat yapan, üretim yapan sektörün, sanayicilerin sorunları bir türlü halledilemiyor. Buna rağmen umudumuzu yitirmiyoruz. Diş Hekimleri Haftası'nı kutluyoruz. Bütün meslektaşlarıma buradan bu sorunların halledileceğine dair Meclisin tekrar söz vereceğine inanıyorum. Onların bu haftasını tekrar kutluyorum.

Teşekkür ediyorum.

AKP'nin Gezi'ye Kışla İnadı Devam Ediyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 15. Birleşim

18/Kasım/2014

18/Kasım/2014

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Hatırlayacaksınız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Gezi Parkı Projesi'yle ilgili olarak Gezi Parkı Projesi'nden vazgeçildiğini açıklamış, “Bir AVM kesinlikle düşünülmüyor, otel ve rezidans yok" demişti. Ne var ki belediye meclisinin dün gerçekleştirilen bütçe görüşmelerinde Taksim Kışlası Projesi'nden vazgeçilmediği, projenin hazırlanan 2015-2019 yıllarını kapsayan stratejik planda satır arasına sıkıştırıldığı CHP'li üyelerce ortaya çıkarıldı. Mahkeme kararıyla iptal edilen bu projenin yeniden gündeme getirilmesinin gerekçesi nedir? Hükûmet, yaşanan onca acıdan, kaybedilen gencecik çocuklardan da mı ders almamıştır?

Ayrıca Gezi eylemlerinde birçok kişiye hukuk desteği veren 4 avukatın dayak yedikleri polislerle ilgili şikâyetlerinde hiçbir gelişme yaşanmazken polislerin şikâyetleri üzerine başlatılan soruşturmanın tamamlandığı ve darp edilen avukatların yargılanmasına bugün başlandığı kamuoyuna yansımıştır. Polislerle ilgili şikâyetin ne aşamada olduğu toplum vicdanı adına bir an önce açıklanmalıdır.

Bakanı göreve davet ediyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Tüzel…

Devlet Hastanesindeki Doktorlara Profesörlük Yolunu Açmak Siyasi Kadro Yaratmaktır

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 10. Birleşim

05/Kasım/2014

05/Kasım/2014

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, bir konu daha var: Hâlâ kendini Başbakan sanan Cumhurbaşkanı, şimdi de “Devlet hastanelerindeki doktorlara doçentlik, profesörlük imkânı verelim.” diyor. Bu yönde bir düzenleme akademik sistemi temelden sarsacaktır. İktidar bir zamanlar kendilerinin de beğenmediği YÖK'ün nimetlerini keşfedince lehlerine kullandıkları yetmezmiş gibi, mezun olduktan sonra tek bir gün üniversiteye uğramadan, tek bir gün tıp fakültesinde çalışmadan, öğrenci yetiştirmeden doçent olmak yetmezmiş gibi şimdi de aynı yolla profesörlük getirmektedir.

Mecliste yasalaşmayı bekleyen Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulmasına İlişkin Tasarı önümüzdeki günlerde Genel Kurula gelecektir. Böylelikle iktidar yeni 1.875 kadroya istediği isimleri atama olanağı kazanmış olacak. Yeni kurulan üniversitelerdeki profesörlük kadrolarını bir gün bile üniversite deneyimi olmayan isimlerle dolduracaktır.

Hatırlayın, daha iki yıl önce uluslararası bilim merkezi olacak diye kurdukları Yıldırım Beyazıt Üniversitesine Metin Doğan'ı rektör yaptılar. Sadece Sağlık Bakanlığı kadrosunda çalışmış Metin Doğan'ın Sakarya Üniversitesine nasıl profesör yapıldığını hepimiz hatırlıyoruz. Numune Hastanesi Başhekimi Nurullah Zengin'in Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesine bir gün bile çalışmadan profesör olarak atandığını unutmuyoruz. Hülleyle yapacağınız atamalar sistemin tamamen bozulmasına sebep olacaktır. Akademik unvan gözetmeksizin öngördüğünüz maaş artışlarının emekli maaşlarına da yansıtılmasıyla bu sorunların birçoğu hallolacaktır.

Bu kanun tasarısında destek verdiğimizi, YÖK'ün bir an önce kaldırılması gerektiğini tekrarlayarak hepinize saygılar sunuyorum.

Darbe Ürünü Olan Vesayetçi YÖK Kaldırılmalıdır

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 5. Yasama Yılı 10. Birleşim

05/Kasım/2014

05/Kasım/2014

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, yarın YÖK'ün kuruluşunun 33'üncü yıl dönümü. Ne var ki kaldırılmasını tartışmamız gerekirken 12 Eylül darbesinin bir ürünü olan bu kurum, AKP tarafından her gün âdeta yüceltilmektedir, üniversiteleri kalıba sokmanın bir aracı olarak kullanılmaktadır. Üniversitelerin, araştıran, bilgiyi üreten ve bunu toplumla paylaşan, sermayeden ve iktidardan bağımsız kurumlar olması gerektiği düşüncesini her fırsatta dile getirmekteyiz. Bu da ancak üniversitenin bütün bileşenlerinin karar süreçlerine katıldığı, söz ve yetki hakkının sağlandığı bir demokrasi anlayışının geliştirilmesiyle, bir başka deyişle üniversiteleri baskı altına alan YÖK'ün tasfiyesiyle mümkündür. Bunu parti politikası olarak da defalarca dile getirdik. Bu vesileyle bir kez daha kuruluş yıl dönümünde YÖK'ün üniversiteler üzerindeki baskıcı, yasakçı ve denetleyici uygulamalarını şiddetle kınadığımı belirtmek istiyorum. Bu baskıların sonucunda Türkiye'de Soma gibi bir olay gerçekleştirildiğinde üniversiteler bir tek görüş belirtememektedir. Referandum yaşadık, hukuk fakülteleri, 46 hukuk fakültesi bir tek görüş belirtememekte. Vesayet kurumu olan YÖK derhâl kaldırılmalıdır.

Tasarım ve kodlama Şansal KANTARCI, 2013