Anayasa Mahkemesi'ne Başvurular Neden Zorlaştırıldı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 3. Yasama Yılı 45. Birleşim

19/Aralık/2012

19/Aralık/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) -- Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, 12 Eylül referandumuyla, demokratik anayasa dediniz, 12 Eylül ürünleri olan Seçim Kanunu'na, YÖK'e dokunmadınız. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruyu çok önemli olarak halkın önüne sundunuz, başvuru hakkı tanıdınız. Türkiye son yıllarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde yüzlerce dava kaybedip, binlerce avro tazminat ödeyince AİHM'e gidişin önüne set çektiniz. Yüksek Mahkemeye başvuruyu paralı hâle getirdiniz. Bu paralı hâle getirmenin dışında bir de, eğer başvuru olumsuz sonuçlanırsa 2 milyar gibi bir ceza da koydunuz. Bu başvuru şartlarına kısıtlayıcı hükümler koyarak hak aramayı güçleştirdiniz. Bu başvurulardaki ve arkasında gelecek cezada bir indirim yapmayı düşünüyor musunuz? Vatandaşa verdiğiniz sözü tutmayı düşünüyor musunuz?

SGK 15 Bin Diş Hekiminden Hizmet Alacak mı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 3. Yasama Yılı 34. Birleşim.

05/Aralık/2012

05/Aralık/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, bu geçtiğimiz günler içinde yani Sağlık Bakanımızın ve Çalışma Bakanımızın oluruyla, diş hekimliğinde, kamudan hizmet satın alması konusunda bir çalışma vardı. Fakat bu çalışmanın, bütçenin yetersizliği dolayısıyla bir müddet daha ertelendiği söylenmektedir. Bu ertelenme sürecinde 15 bin muayenehane, diş hekimi bir beklenti içine girmiştir. Bu konuda sizin görüşünüzü de almak istiyoruz yani çok ciddi şekilde bir beklenti var. Bu hizmet satın almasının Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu ekonomik nedenlerle alınamadığı söylenmektedir. Bu konuda görüşlerinizi rica ediyorum.

Eğitimciler Üzerinde Planlı Oyunlar Oynanıyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 3. Yasama Yılı 31. Birleşim.

29/Kasım/2012

29/Kasım/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Son dönemde eğitim camiasında yaşanan bazı gelişmeleri getirilmek istenen sistemin birer parçası olarak görüyor ve son derece tedirgin edici olduğunu düşünüyorum. Dert+dert+dert sisteminin sakıncalarını sayısız kez dile getirdik. Sistemin aksaklıkları, gerek halkevlerinin gerekse sendikaların aylık raporlarında bir bir ortaya çıkıyor. Kaldı ki AKP Muğla Milletvekili Ali Boğa'nın "Bütün okulları imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız." açıklamaları, yapılmak isteneni açıkça ortaya koydu. Şimdi ise sistemin bir başka ayağı olan eğitimcilerin üzerinde planlı bir çalışma yürütülüyor. Antalya'da aile pikniğinde içki içtikleri gerekçesiyle haklarında inceleme başlatılan öğretmenlerin ardından, İstanbul Ataşehir'deki bir lisede, felsefe öğretmeni hakkında, öğrencilere tevhit inancına aykırı bilgiler vermek ve onların kafasını bulandırmak suçlamasıyla inceleme başlatılması son derece vahim ve tehlikelidir. Yine, küçücük kız çocuklarımızın kısa kollu gömleğinden, taytından rahatsız olmak aynı karanlık zihniyetin tezahürüdür.

Benzer Senaryo Füze Kalkanı Sisteminde de Yaşanmıştı

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 3. Yasama Yılı 30. Birleşim.

28/Kasım/2012

28/Kasım/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Siyasetin ana gündem maddesi, Türkiye'nin NATO'dan talep ettiği Patriot füzeleri, ne var ki böylesine önemli bir konuda Hükûmet yetkilileri yine yaptıkları açıklamalarla ciddiyetten uzak bir tavır sergiliyor.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, birkaç gün önceki açıklamasında "Bunun tetiği kimde olacak diye sorarsanız, tetik bizim Genelkurmayımızda olacak, bizim askerimizde olacak." demişti hatırlarsınız. Oysa bugün NATO Genel Sekreteri, "Tetik kimde olacak?" sorusunun yanıtını vererek, "Patriotların komutası NATO'da olacak." dedi.

Şimdi, biraz daha geçmişe gidelim, benzer senaryo Füze Kalkanı Projesi'nde de yaşanmıştı. AKP Hükûmeti kamuoyundan gelen tepkiler üzerine sözde şartlar ileri sürmüştü ve bunların arasında komutanın Türkiye'nin olacağı aldatmacası da vardı.

Dün gelen 20 kişilik yabancı askerî uzman, bize göre vatan toprağı, size göre NATO topraklarında incelemeler yaptı. Geçen hafta aynı yere bizim milletvekilimiz Veli Ağbaba, askerî yetkililer tarafından ve Hükûmet tarafından sokulmamıştı. Bunu da hatırlatılmak isterim.

Dişhekimliği 5 Sınıf Öğrencilerinin Sosyal Güvenlik Sorununu Dile Getirdim

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 2. Yasama Yılı 131. Birleşim.

03/Temmuz/2012

03/Temmuz/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; geçen hafta İş Güvenliği Yasası görüşülürken sağlık emekçilerinin sorunlarını anlatmıştım. Bu yasayla birlikte, tıp fakültesi intern öğrencileri önemli bir güvenceye kavuştu. Ancak çok daha zorlu şartlarda, kendi cebinden para harcayarak, 4'üncü ve 5'inci sınıfta hasta bakarak devlete önemli bir ekonomik katkıda bulunan, her türlü sağlık riskiyle karşı karışa olan diş hekimliği fakültesi öğrencilerine büyük bir haksızlık yapıldı. Kanunun tamamı geçmeden, bu durumda olan diş hekimliği fakültesi öğrencilerinin hakkı teslim edilmelidir. Sosyal medyada çok büyük bir infial doğmuştur.

FSM'nin Trafik Çilesi Ne Zaman Bitecek?

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 2. Yasama Yılı 131. Birleşim.

03/Temmuz/2012

03/Temmuz/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Bilindiği üzere, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün bir bölümü bakım, onarım ve asfalt yenileme çalışmaları nedeniyle 18 Haziranda trafiğe kapatıldı. Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım çalışmanın zorunlu olduğunu söyleyerek, "Yapmazsak daha büyük felaket riski var." dedi. Köprüyle ilgili çalışmalar sürerken İstanbullular da büyük çile çekiyor. Üstelik köprüdeki gece çalışmaları da iptal edilerek eziyet 2 misline çıkarıldı. Bu trafik çilesini azaltmak için neden çözüm üretilemiyor? Üç aylık süreçte trafik yoğunluğunu azaltmak için tek-çift-karma plaka uygulamasına geçilerek araç sayısı azaltılabilir, ilgili makamlarla görüşülerek indirimli taksi tarifesi uygulamasına geçilebilir hem vatandaş hem esnaf kazanır ya da başka ülkelerde olduğu gibi sadece sürücünün yer aldığı araçlara sınırlama getirilebilir. Yetkililer bu tarz çözümler üretmek yerine neden işin kolayına kaçıp alternatif güzergâhlar sunmakla ve İstanbullulara tatil önermekle yetinmektedir. Son zamanlarda bir de trafik kazalarına karşı önlem alınamamıştır. Köprü üstünde trafik kazaları çok ciddi sorun yaratmaktadır.

Çankırı HES Projesi Bayramören ve Çevresine Büyük Zarar Verecek

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 2. Yasama Yılı 128. Birleşim.

30/Haziran/2012

30/Haziran/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Sayın Başkanım, Çankırı'nın Bayramören ilçesinde yapılması planlanan hidroelektrik santrali ile ilgili tartışmalar birkaç yıldır süregeliyor. Söz konusu HES ile ilgili çevresel etki değerlendirmesi raporu tamamlandı, raporda santralin yapımının ne tür zararlar vereceği açıkça yer alsa da projeye uygunluk raporu da çıktı. Ne var ki bu HES gerçekleştiği takdirde ilçe ve çevresi büyük zararlar görecek. Proje için 8 bin civarında ağaç kesilmesi gerektiği, proje alanının birinci derecede deprem kuşağı olan Kuzey Anadolu fay hattında yer aldığı ÇED raporunda açıkça belirtiliyor. Söz konusu bölgede o tarihte 7 civarında depremler olduğunu ve yakın zamanda da uzmanların deprem beklenen yerler arasında bu bölgeyi saydığı göz önünde bulundurulduğunda projenin bir an evvel tekrar gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Ayrıca Melen Çayı üzerinde kurulacak santral, ekim ve organik tarım yapılan 1 milyon 199 bin metrekarelik tarım alanını tamamen öldürecektir. 62 kilometrelik alanda 25 yerleşim yeri, 1 ilçe ve 1 nahiye susuz kalacaktır. Üretilecek elektrik bu kadar zarar vermeye değecek mi? Özellikle EPDK yetkililerini projeye onay vermeden önce düşünmeye davet ediyorum.

Karabük'ün Aşağı Kızılcaören Köyü Çevre Felaketleriyle Boğuşuyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 2. Yasama Yılı 119. Birleşim.

13/Haziran/2012

13/Haziran/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Karabük ilinin çevre sorunlarının ulaştığı boyutları dile getirmek istiyorum.

Karabük ilinin çöplerinin döküldüğü Aşağıkızılcaören (Asit) köyünde çevre felaketi yaşanmaktadır. Çöpler korumasız bir şekilde karıştırılmakta, tıbbi atıklar bazen bu alana atılmaktadır. Planlanan yeni katı atık dönüşüm alanı heyelan bölgesinde yer almaktadır, yeri bir an önce değiştirilmelidir. Belediyenin kanalizasyon şebekesindeki kırılmalar sonucu kanal suları köy içine veya Soğanlı Çayı'na akmaktadır. 300 metre ilerideki çimento fabrikasının filtreleri yeteri kadar kontrol edilmemektedir. Sonuçta, maalesef, 90 haneli köyde 50'den fazla 25-40 yaş arası kanserden ölüm vakası olmuştur, 9 beyin tümörü vardır ve şu anda 4 kişi hastanede yatmaktadır. Karabük ilinin ulaşmış olduğu bu çevre felaketinin bir an önce gündeme getirilmesini rica ediyorum.

Karabük Karşıyaka Mahallesi'nde Orman Köylüleri 2B Mağduru Oldu

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 2. Yasama Yılı 118. Birleşim.

12/Haziran/2012

12/Haziran/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Karabük ili, Yenice ilçesi, Karşıyaka Mahallesi'nde yapılan 2/B Yasası uygulamasıyla orman ve 2/B sınırları, arazi tespitleri alelacele yapılarak usulsüz ve hukuksuz uygulamalarla orman köylüsü mağdur edilmiştir. Aynı tapu kökünde yapılaşma olan taraf orman kapsamında sayılmış, yapılaşma olmayan taraf 2/B kapsamına alınmıştır. Aile büyüklükleri hesap edildiğinde 532 orman köylüsü mağdur olacaktır. Alanın yeniden gözden geçirilmesini rica ediyorum.

Çankırı'nın Orta İlçesinde Bulunan Adliyenin Kaldırılması Neye Mal Olacak?

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 2. Yasama Yılı 117. Birleşim.

07/Haziran/2012

07/Haziran/2012

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Çankırı ili Orta ilçesinde, diğer birçok ilçede olduğu gibi, askerlik şubeleri kapanmış, beş belde başkanlığı iptal edilmek üzere ve bunun yanı sıra da adliye binası kapatılacak. Bu adliye binasının da kapatılmasıyla Orta ilçesi, esnaflarımız için ve oradaki yerel halk için hakikaten çekilmez bir hâle gelecek, ekonomik olarak çok büyük sıkıntılara uğrayacaklar. Orta, artık ilçe olmaktan çıkıp bir köy hâline dönecek. Bu konuda yapılabilecek bir şey var mı? Sebepleri konusunu da Hükûmetimize sormak istiyorum.

Tasarım ve kodlama Şansal KANTARCI, 2013