CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen ÖĞÜT Seçim Bağışlarını Meclis Gündemine Taşıdı

Kadir Gökmen Öğüt

18/Ağustos/2014

18/Ağustos/2014

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Bekir BOZDAĞ tarafından yazılı olarak yanıtlanması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.


Kadir Gökmen ÖĞÜT
İstanbul Milletvekili





YSK ‘nın 2911 no.lu kararına göre Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında toplanacak bağışların sınırlaması yapılmıştır.

Bu bağlamda;

  • Bu kuralı bozmak isteyen bazı işadamlarının emrinde çalışan elemanların adına bağış yaptığı basına yansımıştır. Bu konuda araştırma yapılmış mıdır? Araştırma sonucunda doğru çıkarsa gerekli cezai yaptırım uygulanacak mıdır?
  • 10 Ağustos 2014 tarihi itibari ile seçim bittikten sonra hazineye kalması gereken bağış tutarlarının keyfi bir şekilde teşekkür ilanlarına veya reklam filmlerine harcanması konusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın görüşü nedir? Yasal mıdır? Denetim kapsamına bu harcamalarında alınması düşünülmekte midir?

Seçim Bağışları Meclis Gündeminde

Cumhuriyet Gazetesi

18/Ağustos/2014

18/Ağustos/2014

CHP İstanbul milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde toplanan yardım paralarının akıbetini yazılı önerge vererek Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a sordu. Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle T.B.M.M. Başkanlığı'na önerge veren Öğüt, YSK'nun 2911 no.lu kararına göre Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında toplanacak bağışların sınırlandığını anımsatarak şu soruları yöneltti: “Bazı işadamlarının emrinde çalışan elemanların adına bağış yaptığı basına yansımıştır. Bu konuda araştırma yapılmış mıdır? Araştırma sonucunda doğru çıkarsa gerekli cezai yaptırım uygulanacak mıdır?”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimle ilgili hesabına 50 milyon lira üzerinde bağış yatırıldığı açıklanmıştı.

Kaynak:
Cumhuriyet Gazetesi, 18 Ağustos 2014

Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü

Kadir Gökmen Öğüt

23/Temmuz/2014

23/Temmuz/2014

CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü Mesajını saygılarımızla sunarız.

Dünyanın zor mesleklerinden biridir gazetecilik... Habere ulaşmak ve onu ulaştırmak yeri gelir en ağır koşulları gerektirir. Özellikle sendikal hakların hiçe sayıldığı, sansürün ve otosansürün egemen olduğu, işsiz ve tutuklu gazetecilerimizin sayısıyla dünya gündemine oturan ülkemizde sadece çalışanların değil, işsiz kalmaya zorlanmış ve kalemini satmadığı için hapishanelere atılmış tüm basın emekçilerinin Cumhuriyet döneminde 1971 yılına kadar Basın Bayramı olarak kutlanan ve sonrasında Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak anılan “Sansürün İlk Kez Kaldırılışının 106. Yıldönümü ve Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü”nü kutluyorum.

Kadir Gökmen ÖĞÜT
İstanbul Milletvekili

İSTE-SOB Bütün Esnaf Odaları İle Birlikte İftar Açtı

Flashaber Gazetesi

16/Temmuz/2014

16/Temmuz/2014

İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İSTE-SOB), Develi Restaurant'ta geniş katılımlı bir iftar yemeği verdi. Tüm esnaf odalarını bir sofrada toplayan İSTE-SOB geleneksel hale getirdiği iftar yemeğini bu kez Anadolu Yakası'nda düzenledi.

Yoğun katılımın olduğu İSTE-SOB iftar yemeğine CHP istanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Ali Rıza Ercan, Türkiye Berberler ve Kuaförler Federasyonu Başkanı Bayram Karakaş, Sakarya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Hasan Alişan, Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Yeğin ve çok sayıda STK Temsilcisi katıldı.

Uzun zamandır başarılı bir şekilde İSTE-SOB'un yönetimini sürdüren İSTE-SOB Başkanı Faik Yılmaz, iftar saatinden önce tek tek masaları gezdi ve misafirlerine 'hoş geldiniz' diyerek herkese hayırlı iftarlar diledi. Kardeşliğin ve gönül bağının vurgulandığı İSTE-SOB iftar sofrasında kısa bir konuşma yapan İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkam Faik Yılmaz, herkese 'hayırlı iftarlar' dileyerek kendileri ile aynı sofrada orucunu açan CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'e teşekkür etti ve sözlerine şöyle devam etti: "Kendisi bizim sorunlarımızı her zaman T.B.M.M.'nde gündeme getiren bir milletvekilimizdir. Bugün buraya gelerek iftar soframızı onurlandırdı. Bereket ayı 11 ayın sultam Ramazan geldi ve bizi bu sofralarda birleştirdi. Allah bize yine böyle bereketli iftar sofralarında buluşmayı nasip etsin."

İftar sofrasında Minibüsçüler Odası'na da müjdeli haberi veren Faik Yılmaz, minibüsçülerin İstanbul sınırları içerisinde 2015 yılına kadar çalışabileceklerini söyledi.

Kaynak:
Flashaber Gazetesi, 16 Temmuz 2014

Memurlar Enflasyonun Altında Eziliyor

Ege'de Bugün Gazetesi

14/Temmuz/2014

14/Temmuz/2014

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, enflasyonla ilgili yaptığı açıklamada; "2013 yılında yapılan toplu sözleşmelerde. 123 liralık seyyanen zamma evet diyen malum konfederasyon enflasyon farkını unutunca, 2014 yılı Temmuz ayı itibariyle memurların aylık kayıpları 200 lirayı aştı. Bunun üzerine. İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt bir soru önergesi vererek, memurların kayıplarının karşılanmasını istedi. Önergede, önceki yıllardan farklı olarak seyyanen zam yapılmasının nedeni sorulurken, maaşlara önceki yıllarda yapılan yüzdelik artışların tüm gelire uygulanmasına rağmen, bu yıl sadece taban aylıkta artış yapılmasının mağduriyet yarattığı belirtildi ve bu mağduriyetin giderilmesi yönünde çalışma olup olmadığı soruldu. Öğüt'ün soru önergesine cevap veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ilave zam yapılması hususunda yürütülen herhangi bir çalışma bulunmamaktadır" dedi.

"Hani Memuru Ezdirmiyordunuz?"

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.Doç.Dr. M. Hanefi Bostan, memurların enflasyondan etkilendiğini ifade ederek. "2013 yılında yapılan toplu sözleşmeye atıfta bulunan Bakan Çelik, seyyanen zam nedeniyle enflasyon farkını alamayan memurların ve emeklilerin mağdur olmasına bir kez daha göz yumdu. 2014 memur maaş zammıyla ortalama memurun maaşı yüzde 5.2 oranında artarken, enflasyon yüzde 6'ların üzerinde çıkması ve yılsonuna kadar da yüzde 10'un üzerine çıkacağı beklenmektedir. Aradaki enflasyon farkının memura ödenmesini zaruri hale getirdi. Ancak yetkili sendikanın basiretsiz tutumu nedeniyle enflasyon farkı ödenmesinin toplu sözleşmeye eklenmemesinin bedeli memura ve emekliye ödetilmek istenmektedir. Memura ek zam verilmesi hususu sadece toplu sözleşme masasıyla sınırlı değildir. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçerek Genel Ku-rul'a gelen Torba Yasa'ya bir madde eklenerek enflasyon farkı memurlara ve memur emeklilerine ödenebilir. Bakan Çelik'in soru önergesine verdiği cevaptaki gibi yapılan bir açıklama ancak vurdumduymazlık olarak nitelendirilebilir." diye konuştu.

"Hakkımızı Verin"

"Türkiye Kamu-Sen olarak bir kez daha yetkilileri hakkımızı vermeye davet ediyoruz." diyen Hanefi Bostan, "Vergi ve SSK borçlarını yapılandıran, patrona kasa affı getiren, trafik cezalarını affeden Torba yasaya, Meclis Genel Kurulu'nda görüşülürken bir madde daha ekleyip, enflasyon farkını memurlara verebilirsiniz. Bunu yapmak Bakan Çelik ve hükümetinin elindedir. 2,5 milyon memur Bakan Çelik'ten 'Mağduriyetlerin giderilmesi yönünde çalışma yapılmamaktadır.' açıklaması yerine, 'Memurun hak ettiği enflasyon farkı ödemesi maaşlara yansıtılacaktır.' açıklamasını duymak istemektedir. Sayın Başbakan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in daha önce 'Memuru ve emekliyi enflasyona ezdirmedik.' şeklinde yaptıkları açıklamalar havada kalmıştır. Türkiye Kamu-Sen bu ayıplarını her platformda vüzlerine vurmava devam edecektir" şeklinde konuştu.

Kaynak:
Ege'de Bugün Gazetesi, 14 Temmuz 2014

Bir Ayda Üç Kez Kundaklanan Caferi Camisini Ziyaret Ettik

Taraf Gazetesi

13/Temmuz/2014

13/Temmuz/2014

Bir ayda üç kez kundaklanan Caferi camisini ziyaret eden CHP'li vekiller "Yeni saldırılara karşı tedbir alınmaması cemaati çok tedirgin ediyor" dedi.

istanbul Esenyurt'taki, Caferilerin kullandığı Muhammediye Camii'ni ziyaret eden CHP milletvekilleri Ali Özgündüz, Erdal Aksünger ve Kadir Gökmen Öğüt, Caferi Cemaati'ne destek verdi. Ziyaretleri ve bir ayda üç kez saldırıya uğrayan caminin durumu hakkında Taraf'a konuşan vekiller, "Hükümet kanadından bir açıklama gelmemesi ve yeni bir saldırıya karşı tedbir alınmaması cemaati rahatsız ediyor" dedi.

"Bir Kişinin Yapacaği İş Değil"

CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, "Camide Kuran-ı Kerim yakılmış ama hükümetten kimsenin sesi çıkmıyor." ifadelerini kullandı.

Gezi olaylarında polis şiddetine uğrayanların sığındığı Ortaköy'deki camiye ayakkabı ile girilip içki içildiğini söyleyenlerin Caferi camisine yönelik saldınya sessiz kalmasının Cemaat'te tepkiye neden olduğunu belirten Aksünger şöyle devam etti: "Daha önce başka bir Caferi camisine yapılan saldırıyı Cemaat duyurmamış provokasyona gelmeyelim diye. Sonra bu camiye saldırı olmuş. İlginç olan ilk saldırıda gece geliniyor. Caminin kütüphane bölümü ciddi şekilde yakılıyor. Ertesi gün gündüz geliyorlar, tehditler savuruyorlar. Selefi olduklarını söylüyorlar. Saldırganlardan biri yakalanıyor ama akli dengesi yerinde değil deniyor. Oysa bu bir veya birkaç kişinin yapacağı bir iş değil. Kesinlikle tahrik var, nefret var. Biz cemaati sükunete davet ettik.

"Başbakanın Eseri"

Bu saldırılar Başbakan'ın izlediği politikanın eseridir. İnsanları kamplaştıran süreç bizi bu güne getirdi. Orada insanlar tedirgin. Devletten beklentileri var. Biz kamplaşmaya izin vermemek adına olayın takipçisi olacağımızı söyledik. Ortadoğu'da mezhep çatışmasının olduğu bir dönemde bu tedirginliğin devlet tarafından giderilmesi lazım. Cemaat bu saldınlan IŞİD, El Nusra, El Kaide uzantısı gruplann yapmış olmasından şüpheleniyor. Bu yönde iddialar var. Saldırılardan sonra bir güvenlik alındığını düşünmüyorum. Güvenlik görevlisi görmedik. Cemaat bir güvence arıyor, güvenecekleri yer de devlet."

Anamuhalefetin Soruları Yanıtsız Kaldı

Muhammediye Camii'nin imamı Hamza Aydın, saldınlann ardından polise başvurmuş ancak tutanak tutulmasına rağmen ibadethane korumaya alınmamıştı. Kundaklamanın altında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün olduğu iddiaları da gündeme gelmişti. CHP, Meclis'e konuya ilişkin önergeler verdi. "Türkiye'de Alevi-Caferi-Şii ve gayrimüslim ibadethanelerinin IŞİD tehdidi altında olup olmadığını" sordu. Ancak henüz anamuhalefetin bu sorularına iktidar kanadından yanıt gelmedi.

Kaynak:
Taraf Gazetesi, 13 Temmuz 2014

İstanbul'daki Sit Alanları da Gidiyor

Cumhuriyet Gazetesi

03/Temmuz/2014

03/Temmuz/2014

İstanbul'da satılacak hazineye ait 71 taşınmaz arasında doğal ve arkeolojik sit alanları olduğu ortaya çıktı. CHPli Kadir Gökmen Öğüt, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, İstanbul'da 2 bin dönümlük 71 taşınmazın özelleştirileceğine dikkat çekti. Öğüt, bu yerler arasında doğal sit alanı, arkeolojik alanlar olup olmadığını sordu. Şimşek ise atıl arazilerden imar planı değişikliği gerekli olanlarda imar planı değişikliklerinin yapılacağını ve özelleştirme yoluyla ekonomiye kazandırılacaklarını savundu. Şimşek, "Söz konusu alanlarda doğal sit alanı ve arkeolojik sit alanı bulunan yerler, doğal ve çevresel özellikleri, hassas koruma alanları, sit alanı ve dereceleri dikkate alınarak değerlendirilecektir" dedi.

Kaynak:
Cumhuriyet Gazetesi, 03 Temmuz 2014

Kadıköy'ün Sorunları Meclislerin Gündeminde

Gazete Kadikoy

26/Haziran/2014

26/Haziran/2014

Kurbağalıdere'nin her yağmurda taşması ve Söğütlüçeşme Tren İstasyonu'nun altındaki alanın vahim hali Kadıköylüyü isyan ettiriyor.

Gazetemizin geçen sayısında yer verdiğimiz Kurbağalıdere'de yine sel baskını ve AVM yapılması planlanan Söğütlüçeşme Metrobüs bölgesinin kötü durumu konuları, TBMM ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi (İBB) gündemlerine taşındı.

Söğütlüçeşme Şikayetleri T.B.M.M.'nde

CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Söğütlüçeşme Metrobüs İstasyonu'nun şantiyeyi andıran görünümünü ve bölge halkının şikayetlerini TBMM'ye taşıdı; İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Çalışmalar kapsamında etrafı kapatılan istasyon çevresinin bölge halkını rahatsız ettiğini, yeterli yönlendirme tabelasının bulunmaması ve istasyonun terk edilmiş araziyi andırıyor olmasının şikayetleri de beraberinde getirdiğini ifade eden Öğüt, vatandaşların metrobüse ulaşımını kolaylaştıracak yönlendirme tabelaların bulunmamasının gerekçesini ve şikayetler doğrultusunda gerekli çalışmanın yapılıp yapılmayacağını sordu. Çevresi levhalarla kapatılan ve inşaat alanını andıran istasyonda düzenleme çalışmalarının ne zaman tamamlanmasının planlandığını soran CHP'li Öğüt ayrıca, istasyonun özellikle gece saatlerinde çok karanlık olduğunu, aynı yerde daha önce bir kadının tecavüze uğradığını anımsatarak, istasyon çevresinde ışıklandırma düzeninin kurulup kurulmayacağı sorusunu da yöneltti.

İ.B.B.'ne Önerge

CHP Üyesi Dr. Hakkı Sağlam'ın İ.B.B.'ne yönelik hazırladığı önergesinde; “İ.B.B. tarafından ilçelerde yapılan yardımlara bakıldığında Kadıköy ilçemize yapılan yatırımların yetersiz kaldığı bilinmektedir'' anımsatmasında bulundu. Sağlam, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın cevaplandırılması isteği ile şu soruları sordu: “Yıllardan beri ıslahı bitirilemeyen Kurbağalı dere ıslah çalışmasına ilk defa hangi tarihte başlandı? Bugüne kadar bu derenin ıslahı için yapılan her bir ihalenin tarihi ve detayları nedir? Her bir ihale sonucunda yapılan nihai tutarı ne kadardır? Deredeki kirlenme ve ağır kokunun oluşmaması için ıslah ile birlikte hangi önlemler alınmıştır?”

Islah 2011'de Bitecekti

Kurbağalıdere ıslah çalışmasından sonra başlayıp önce biten birçok alt ve üstyapı projeleri tamamlanırken, Kurbağalıdere'de yürütülen dere ıslah çalışmasının yıllar geçmesine rağmen bitirilememesi özellikle yaz aylarında konunun tekrar tekrar gündeme gelmesine neden oluyor. Toplam uzunluğu yaklaşık olarak 67 bin 680 metre olan ve 10'dan fazla küçük dereyi de kendisinde toplayan Kurbağalıdere sağlık ve çevre açısından tehdit oluştururken, yoğun yağışlarda taşmaya devam ediyor.

2010 yılında, yoğun yağmurda taşarak, Ataşehir Belediyesi işçisi Mevlüt Macit'in hayatını kaybetmesine neden olan derenin ıslah edilmesi gündeme gelmişti. Hatta İBB aralarında Kurbağalıdere'nin de olduğu 7 derenin ıslah çalışması için toplu temel atma töreni düzenlemişti. Islahın 2011 sonunda bitirileceği açıklanmıştı.

Kaynak:
http://www.gazetekadikoy.com.tr/

Tepkilere Rağmen Yeşilbahar İlköğretim Okulu'nun İmam Hatip Okuluna Dönüşümünde Israr Edilecek mi?

Kadir Gökmen Öğüt

20/Haziran/2014

20/Haziran/2014

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA

Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.


Kadir Gökmen ÖĞÜT
İstanbul Milletvekili






İstanbul'un Kadıköy İlçesi'ne bağlı Göztepe'de bulunan Yeşilbahar İlköğretim Okulu'nun imam hatip okuluna dönüştürülmesi kararı alınmış, karar tepki gösteren öğrenci ve veliler okulun dönüştürülmemesi için imza kampanyası başlatmıştır.

Bu doğrultuda;

1) Geçtiğimiz yıl velilerin itirazına rağmen Kadıköy'de birçok okul imam hatip okuluna dönüştürülmüştür. Şu an ilçe sınırları içinde dönüştürülmüş kaç okul bulunmaktadır?

2) İlçe sınırlarında hizmet veren imam hatip okullarında ayrı ayrı kaç öğrenci eğitim görmektedir?

3) Okul dönüşümleri kararı hangi kriterlere göre verilmektedir? Bu kararlar alınırken neden öğrenci ve velilerin talepleri göz ardı edilmektedir?

4) Yeşilbahar İlköğretim Okulu velilerinin tepkilerine rağmen dönüşümde ısrar edilecek midir?

Milletvekili Öğüt'ten İki Kritik Önerge

Gerçek Vizyon Gazetesi

11/Haziran/2014

11/Haziran/2014

Türk siyasetinin Kadıköylü etkin ismi CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, ilçenin iki önemli sorununu T.B.M.M.'e taşıdı.

Kadıköy Life'ın "Metrobüse yolu düşenin vay haline" başlığıyla Söğütlüçeşme istasyonu ve çevresinde şantiyeye bağlı yaşanan karmaşayı manşetine taşımasının ardından, Caddebostan'daki tartışmalı Tarım İl Müdürlüğü arazisi ile birlikte iki soru önergesi, Kadir Gökmen Öğüt tarafından T.B.M.M. gündemine taşındı. Her iki önergede şu ifadelere yer verildi:

Söğütlüçeşme Metrobüs İstasyonu

İstanbul'un Kadıköy İlçesi'nde bulunan Söğütlüçeşme Metrobüs istasyonu'nun çevresi bölge halkını rahatsız etmekte, yaşanan karmaşa şikâyetlere sebep olmaktadır. İstasyon çevresinde yeterli yönlendirme tabelasının bulunmaması ve terk edilmiş araziyi andırıyor olması, bu şikâyetlerin başında gelmektedir. Bu bağlamda;

  • Binlerce kişinin söz konusu istasyonu kullandığı göz önünde bulundurulduğunda, vatandaşların Metrobüs'e ulaşımını kolaylaştıracak yönlendirme tabelaların bulunmamasının gerekçesi nedir? Şikâyetler doğrultusunda gerekli çalışma yapılacak mıdır?
  • Çevresi levhalarla kapatılan ve inşaat alanını andıran istasyonda düzenleme çalışmalarının ne zaman tamamlanması planlanmaktadır?
  • Bölge halkı, istasyonun özellikle gece saatlerinde çok karanlık olduğunu ve hava karardıktan sonra yürürken tedirgin olduklarını dile getirmektedir. Nitekim aynı yerde daha önce bir kadın tecavüze de uğramıştır. Bu doğrultuda, çalışmalar tamamlanana kadar istasyon çevresinde ışıklandırma düzeninin kurulması seçeneği düşünülmekte midir?

İstanbul İl Tarım Müdürlüğü

Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun İstanbul'da 2 bin dönümlük 71 taşınmazı özelleştireceği, özelleştirilecek yerler arasında doğal sit, arkeolojik alan, dere yatakları, yollar, belediye hizmet alanı, yeşil alan, askeri bölge, tarımsal üretim teknolojileri geliştirme parkı ve dini tesislerin de bulunduğu kamuoyuna yansımıştır. Bu taşınmazlardan birinin de Caddebostan'da bulunan, Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan tarafından bağcılığı geliştirmek için vakfedilen ve parsel tapu kaydında da "bağ" olarak tescilli durumda bulunan İstanbul İl Tarım Müdürlüğü binası ve arazisinin olduğu belirtilmektedir. Daha önceleri de araziyi imara açmak adına atılan adımlar, meslek odalarının açtığı davalar sonucu engellenmesine rağmen, arazinin bir kez daha özelleştirme kapsamına alınarak tehtid altında olduğu dile getirilmektedir. Bu bağlamda;

  • Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirme kapsam dahiline alınan taşınmazlar arasında İstanbul İl Tarım Müdürlüğü hizmet binasının da bulunduğu Kadıköy Bağdat Caddesi'ndeki arazinin de olduğu doğru mudur?
  • Arazinin özelleştirme kapsamına alındığı doğru ise, arazinin üzerine konut ve ticari büro yapılmak üzere 23 Ağustos 2004 tarihinde kat karşılığı arsa ihalesine çıkarıldığı, ancak meslek odalarının ihalenin iptali için açtığı dava neticesinde arazinin kat karşılığı satılmasının kabul edilemez olduğu belirtilmiş ve ihalenin yürütmeşini durdurulmuşken, yine 2003'te meslek odalarının başvurusuyla Kadıköy 2. Etap 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı'nın yürütmesinin durdurulması istemiyle mahkemeye başvurması neticesinde plan iptal edilmişken, arazinin tüm bu mahkeme kararlarına rağmen özelleştirme kapsamına alınmasının gerekçesi ve hukuki dayanağı nedir?
  • Yukarıdaki gerekçelere rağmen (geçmiş mahkeme kararları) ve bölgenin olası depremde tek toplanma yeri olduğu göz önünde bulundurulduğunda, arazinin özelleştirilmesinde ısrar edilecek midir?

Kaynak:
Gerçek Vizyon Gazetesi, 11 Haziran 2014

Tasarım ve kodlama Şansal KANTARCI, 2013